İktisat mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketimi üzerine çalışan bir sosyal bilimdir. "Ekonomi" kelimesi Yunanca οἶκος (oikos: hane) and νόμος (nomos: gelenek ya da kural) birleşiminden türemiş, bu nedenle "hane(halkı) kuralları" olarak çevrilebilinir. Üretim ve dağıtım konuları hakkında tarışmalar çok uzun süre önce başlamış olsa da, modern anlamı ile "iktisat" tartışmaları Adam Smith'in 1776 tarihinde yayınlanan Ulusların Zenginliği ile başladığı kabul görmektedir.

Smith konuyu şu şekilde tanımlamıştır:

Devlet adamı ya da kanun koyucunun bilim alanı olarak düşünülen politik iktisatın iki ayrı amacı vardır: insanlar için iyi bir kar ya da üretim arz etmek, diğer bir deyişle onları bu karı yaratabilecek ya da mevcudiyetlerini sağlayacak hale getirmek ve ikinci olarak kamu hizmetlerine yetecek kadar kaynağı olan bir devlet yaratmak. Yani hem insanları, hem de yönetimi zenginleştirmeyi amaçlar.

Smith politik iktisat kavramını kullanmış olsa da, 1870 sonrasında politik iktisat terimi yerine "iktisat" terimi kullanılmaya başlanmıştır.

Modern ekonomi kavramını içeren kavram asıl olarak Lionel Robbins'in 1932 yılındaki makalesinde yer almaktadır: "İnsan davranışını ürün ve değişik kullanım alanları olan kısıtlı kaynakların arasındaki ilişki ile çalışan bilimdir". Kıtlık mevcut kaynakların tüm istek ve gerekleri karşılamakta yetersiz kalması anlamına gelir. Kıtlık olmasa ve mevcut kaynaklar alternatif alanlarda kullanılabilse, ekonomik açıdan bir problem olmaz. Bu nedenle iktisatın alanı eğilim ve kaynaklardan etkilenen tercihleri içerir.

İktisat alanları değişik şekillerde sınıflandırılabilir:

  • Mikroekonomi, makroekonomi, ekonometri
  • Pozitif ekonomi (nedir?) ve normatif ekonomi (ne olmalıdır?)
  • İktisat içindeki ilgi alanları ve geniş kategoriler

Mikroekonomi ekonominin birey, hanehalkı ve firmaların özellikle mal ve hizmetlerin satılıp alındığı market alanında kısıtlı kaynaklarını paylaştırma konusunda karar alma mekanizmasını inceleyen dalıdır. Mikroekonomi bu kararların ve davranışların mal ve hizmetlerin arz ve talebini nasıl etkilediğini, fiyatı neyin ve nasıl belirlediğini araştırır.

Makroekonomi ise büyüme, enflasyon ve işsizlik ve bu konular hakkında ulusal ekonomik politikaların tamamını, devlet politikalarının (ör. Vergi sisteminin değişmesi) bu alanlara etkisini inceler. Özellikle Lucas tartışmaları sırasında, modern makroekonomik teori micro temeller üzerine kurulmuştur- mikro düzeydeki davranışlar hakkındaki varsayımlar üzerine.

Ekonometrinin iki önemli amacını şu şekilde belirtebiliriz: ekonomik teoriye ampirik içerik sağlamak ve ekonomik teorilerin yanlışlanabilirliğini test etmekdir. Mesela ekonomik teori talep eğrisinin eğiminin eksi olduğunu hiptez edebilir. Ekonometrik tahminler bu ilişkinin büyüklük ve istatistiksel önemini tahmin eder.

Diğer bir ayrım ise ana iktisat akımı (neoklasik iktisat) ile heteredoks akımlar (Avusturya Okulu, Kurumsal İktisat, Marksist İktisat..) arasında yapılabilir. Mesela Marksist İktisatta emek- değer teorisi kapitalist sistemde emeğin sömürüldüğünü ölçen bir methoddur, sadece bir fiyat teorisi değildir.

İktisadi analiz yöntemlerinin kullanımı suç, eğitim, aile, sağlık, kanun, politika, din, sosyal kurumlar ve savaş gibi insanların sosyal çerçevede karar verme davranışlarını içeren alanlarda artmaktadır.